15 EYLÜL 2012 GÜNÜ YAPILAN MALİ GENEL KURUL HK.

Sayın TEB Başkanım, Değerli Meslektaşlarım,

Odamızın Olağan Genel Kuruluna hoş geldiniz. Hepinizi sevgi, saygı ve dostlukla selamlıyorum ve, Mesleğimiz, ülkemiz ve dünyada olanlarla ilgili fikirlerimizi paylaşmamıza olanak sağlayan bir genel kurul olmasını diliyorum.

Ülkemizin birlik, beraberlik ve kardeşliğe ihtiyaç duyduğu günlerden geçiyoruz. Her gün duymaya alıştığımız şehit haberlerinin biran önce son bulmasını ümit ediyorum.

Eczacılığın içinden geçtiği bu zorlu dönemde kongremiz umarım eczacılık sorunlarının çözümüne katkı sağlayacak sonuçlar doğurur.

Mesleğimiz açısından çok yoğun bir süreç yaşıyoruz ve hepimiz bu değişiklikleri izlemeye ve ayak uydurmaya çalışıyoruz

. Bu dönem mesleğimizi yakından ilgilendiren değişimler yaşadık. Bunlardan birisi SGK ile imzaladığımız protokol oldu. Yeni imzaladığımız protokolde bir çok olumlu madde mevcut. Bence bizim açımızdan en önemli olanı eşdeğer olmayan ilaç verildiğinde uygulanan 3 aylık fesih maddesinin kalkması oldu. Bir çok meslektaşımız bu değişiklikle rahat bir nefes aldı.

Yeni protokol ile gelen olumlu değişikliklerden biri de "üst itiraz komisyonu" oldu. Kurum taşra teşkilatlarınca yanlış yorumlamalar sonucunda uygulanan haksız kesintiler bu komisyon sayesinde ortadan kalktı ve ülke genelinde standart ve doğru uygulama için bir adım atılmış oldu. Odamız tarafından da üst komisyona gönderilen üç adet dosya meslektaşlarımız lehine sonuçlanarak döndü.

Bu dönem uygulanmaya başlayan sıralı ve kotalı reçete dağılımı ile reçete başına ödenen hizmet bedeli ve diğer cezai şartlardaki iyileştirmeler yeni protokolün olumlu gelişmelerinden. Ama yeterli mi? Tabiî ki değil. Ancak bundan sonra imzalayacağımız protokoller için iyi bir zemin oluşturulmuş oldu.

Mayıs ay'ında TBMM'de tüm partilerin mutabakatıyla değişen 6197 sayılı yasamız ile mesleğimizin geleceği adına birçok olumsuzluk bertaraf edilmiş oldu. Şimdi konunun uygulama şeklini belirleyecek yönetmeliğin açıklayıcı, anlaşılır ve yürütülebilir olması çok önemli. Meslektaşlarımızın oda ve birlik kanalıyla yönetmeliği sahiplenmesi ve bu yönde çalışma ortaya koyması gerekmekte.

Değerli meslektaşlarım,
Mesleğimizin geleceğinin çok daha iyi olabilmesi için meslektaşlarımızı ve eczanelerimizi geleceğe taşımak zorundayız. Eczanelerimizin içinde bulunduğu ekonomik durum her geçen gün daha zayıflıyor. Kasım ayında yapılan ilaç fiyat indirimleri eczane ekonomilerine ciddi darbe vurdu. Haftalık Cuma düşüşlerinin eczane ekonomilerine yükü %8 civarında. İlaç firmaları türlü bahanelerle ortalama %3,2 olan ticari iskontolarımızı sıfırladı. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda Kasım'dan bu yana içine girdiğimiz ekonomik kayıp çok daha gözler önüne çıkıyor.

Değerli Meslektaşlarım,
Bugün gelinen noktada Eczane stok zararlarının telafisi tam bir kaaso dönüşmüş durumda .

İlaç firmalarının, oluşan stok zararlarını mal fazlalarından arındırılmış bir şekilde ve imalatçı fiyatından ödemek istemeleri dağıtım kanallarının ise firmalar tarafından kendilerine ödeme yapılmadan işlem yapmak istememeleri sorunun temelini oluşturmakta.

İlaç Fiyat düşüşlerinden kaynaklı ekonomik kayıplarımız taşıyamayacağımız bir yük haline geldi ve bir an önce çözülmesi gereken bir sorun olarak karşımızda durmakta.

O anlamda İTS üzerinden yapılan bildirimler ve bu bildirimlere göre yapılacak ödemeler haftalık kayıplarımızın da telafisi için önemli bir yöntem.

Değerli Meslektaşlarım,
IFK ve SUT da yazmasına rağmen Kasım'dan bu yana stok zararlarımız hala ödenmedi. TEB'nin faturalarınızı kesip depolara gönderin demesine rağmen depolar faturalarımızı kabul etmediler.

Çıkarılan tebliğ ve yönetmeliklerin uygulanıp uygulanmadığı tabiî ki Sağlık Bakanlığı'nın ve SGK'nın görevidir. Ancak ilaç firmalarının ve depoların tavırları eczacı tarafından yakından takip edilmelidir. Firma ve depolara karşı göstereceğimiz kararlı ve ortak tavır sonuç almamıza destek olacaktır.

Değerli Meslektaşlarım,
Sözlerime son verirken çok hızlı değişimler yaşandığı bir dönemeçte daha çok bir arada durabilmemiz gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Bu anlamda kongremizin sadece bugün yaşadığımız sorunlara değil aynı zamanda yarına ilişkin sorunlara da yanıt üretebilmesini diliyorum ve sizleri bir kez daha dostluk, sevgi ve saygı ile selamlıyorum.