ODA BAŞKANIMIZ ECZ.AYŞEGÜL KARA'NIN ADANA BÖLGELERARASI KONUŞMASI

TEB Merkez Heyeti’nin değerli Başkan ve yöneticileri, Denetleme kurulunun Başkan ve yöneticileri, değerli oda Başkan'larım ve yönetici arkadaşlarım, Adana Eczacı Odasının çok sevgili Başkan ve yöneticileri, değerli meslektaşlarım sizleri Zonguldak Eczacı Odası ve şahsım adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Değerli Meslektaşlarım,

Ülkemiz ne yazık ki özellikle son bir yıldır şiddetin yoğun olduğu bir girdap içinde ülke olarak zor günler geçirmekteyiz. Canlı bombalar, patlamalar, saldırı haberleriyle güne başlıyoruz. Adeta şiddet sarmalı içinde boğuluyoruz. Ankara’da, İstanbul’da, Gaziantep’de ve en son Adana’da valilik otoparkında terör ve şiddet insanlarımızın yaşamlarını elinden aldı Bu hain saldırılarda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Vatandaşlarımıza ve milletimize yapılan haince saldırıları yapanları, yaptıranları, alet olanları da kınıyorum.

Değerli Meslektaşlarım,

Zaman, halkın ve siyasi partilerin arasında demokrasiye ve millet iradesine sahip çıkma noktasındaki ortak duruşu geliştirecek, toplumun eşit ve özgür yurttaşlar olarak yeniden bütünleşmesi ve kardeşleşmesini sağlayacak, ortak gelecek idealini büyütüp yaşama geçirecek adımlar atmanın zamanıdır.

Değerli meslektaşlarım,

Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak isterim ki, bizler gerek Eczacı Odaları, gerek Türk Eczacıları Birliği olarak kamu yararını önceleyen demokratik bir meslek örgütü olmanın bilinciyle cumhuriyete, parlamenter demokrasiye, toplumsal barışa ve huzura zarar verecek her türlü girişimin dün olduğu gibi bugün de yarın da karşısındayız. Kitlesel-demokratik bir meslek örgütü olarak öne çıktığımız günlerden bu yana cumhuriyet demokrasi, laiklik, özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet ekseninde bir geleneğin takipçisi olduğumuzu herkesin bilmesini isteriz.

Değerli meslektaşlarım,

Yıllardır her protokol döneminde başta Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları yöneticilerimiz olmak üzere tüm eczacılarımızda, eczanelerimizde yaşadığımız ekonomik sıkıntıların çözümü için imzalanacak protokolün, yaşanan sıkıntıların büyük bir kısmını ortadan kaldırması yönünde bir beklenti gelişir. Ama maalesef bu beklenti hiçbir protokol döneminde tam olarak karşılanmadığı gibi önümüzde ki süreçte imzalanacak protokoller ile yeni ekonomik kazanımlar zor görünmektedir. Özellikle imzalanan protokolün 2+2 yıllık bir protokol olması ve bu dört yıl boyunca sadece enflasyon oranında bir artışın öngörülmesi bizleri yeni arayışlara sevketmelidir. Her ne kadar ilaç fiyat kararnamesinde yapılabilecek bir düzenleme ile eczacı kar oranlarının arttırılmasını arzu etsek de dünyada bir çok ülkede eczacı kar oranlarının düştüğü bir konjonktür de ülkemizde eczacı kar oranlarının arttırılması zor bir ihtimal olarak görünmektedir.

Bununla birlikte hızla artan eczane sayılıları onkoloji ilaçları ile birlikte günü birlik tedavi uygulaması kapsamanın artarak genişlemesi maalesef yaşadığımız sıkıntıların devam edeceğini bizlere göstermektedir. Bu anlamda artık bizlerin ilaç fiyatlarından bağımsız sabit bir gelir ile eczanelerimizin devamlılığını ayakta tutabilecek bir noktaya sağlamamız gerekmektedir. Bununla birlikte eczacılarımızın akademik bilgilerinin danışmanlık noktasında ekonomik kazanımlar ile geri dönüşümünü sağlayacak olan MESLEK HAKKI uygulaması bizlerin birincil hedefi olmalı ve bu hedefe ulaşabilmek için bıkmadan usanmadan çalışmamız gerekmektedir.

Hepimizin bildiği gibi Türk Eczacıları Birliği Smart Eczane uygulaması ile Meslek Hakkına giden yolda önemli adımlar atmakta ve bunun için yoğun çaba harcamaktadır. Biz bu çabayı desteklemekle birlikte bunun şu an için yetersiz olduğunu bunun ile ilgili mevzuat değişiklikleri gerektiğini ve bir çalıştay ile nasıl bir eczacılık ve nasıl bir meslek hakkı sorusunun cevabıyla daha kapsamlı bir yol haritasına ihtiyaç duyduğumuzun altını çizmek istiyoruz.

Değerli Meslektaşlarım,

Eczanelerimizde yaşanan stok problemi, yıllardır gündemimizde olan konulardan en başında yer alıyor. Bu doğrultuda 19 Ağustos tarihinde yürürlüğe giren 6736 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun ile eczacıya stok affı getirildi. Yıllardır hayalimiz olan bu düzenlemenin geçmesinde büyük emeği geçen, gerek Maliye Bakanı ve bakanlık bürokratları ile, gerek Plan-Bütçe Komisyonu üyeleri ile defalarca görüşmeler yapan Merkez Heyetimizi kutluyorum. Bu düzenlemenin sadece eczacılar açısından getirilmiş olması da ayrı bir öneme sahiptir. Ancak, senelerdir beklediğimiz bu başarının değersizleştirilmeye çalışılma çabaları beni çok üzmekte. Fiili ve kaydi envanter arasındaki farklar nedeniyle eczanesini kapatmak isteyen ama kapatamayan çoğu meslektaşımızın sorununun %4 gibi bir rakama çözülüyor olması takdir edilmeli diye düşünüyorum

Değerli meslektaşlarım,

Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmeliğe istinaden TİTCK(Türkiye İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumu) tarafından 09.09.2016 tarihinde eczane levha standartları klavuzu yayınlandı ancak kurum tarafından geçiş takvimi belirlenecek olup henüz geçiş takvimi belirlenmediğinden bahsi geçen kılavuz hükümlerinin 12.04.2017 tarihine kadar uygulanma zorunluluğu bulunmamaktadır. Yardımlaşma Sandığımızın tabela için kredi vermesi iyi bir gelişme olmasına rağmen, eczanelerimizin de içinde bulunduğu ekonomik durum göz önünde alınarak bu tarihin daha da ötelenmesi, hatta KOSGEB den hibe şeklinde finansal desteğin sağlanması için de girişimlerin devam etmesi kanaatindeyim.

Değerli meslektaşlarım,

Önümüzdeki süreçte eczane ekonomilerimiz ile ilgili önemli bir başlığımızda çok yakın zamanda hayata geçmesini beklediğimiz OTC düzenlemesidir. Çünkü geçmişten günümüze ilaç dışı sağlık ürünleri ile ilgili yaşadıklarımız ve özellikle bugün bu tür ürünlerin büyük bir bölümünün bizlerin de yaptığı hatalar sonucu eczane dışında satılıyor olmaları OTC düzenlemesi ve bu kapsama girecek ilaçlarla ilgili bizlerin daha dikkatli olmasını gerektirmektedir. TİTCK(Türkiye ilaç ve Tıbbi Cihaz kurumu) Başkanının da ifade ettiği gibi reçetesizde olsa ilacın mutlaka eczanede satılması, reklamının yapılmaması düşüncesine sonunu kadar katılıyor ve kamunun bu söylemin arkasında kararlı bir şekilde durmasını bekliyoruz. Ayrıca ilaçta reklamın hastanın algı yönetiminden doğacak yanlış ilaç, yanlış doz kullanımına sebep olacağı ve akılcı ilaç kullanımına ters düştüğü kanaatindeyim. Sonuç olarak TEB reçetesiz ilaç kriterlerinin belirlenmesinde, reçetesiz ilaç listesinin belirlenmesinde ve sürecin yönetim ve denetiminde aktif rol oynamalı, ve eczacılarımızın hak ve menfaatlerini korumalı.

Değerli meslektaşlarım,

Odamızın 2013 seçimli Genel Kurulunda bölge eczacılarımıza yakışır bir hizmet binasının alınmasına karar vermiştik. 2015 seçimli Genel kurulunda üyelerimizle yapmış olduğumuz çalışmaları paylaşmış ve tutanak altına almıştık. Alınan bu kararlar doğrultusunda yönetim kurulu olarak T.E.B ile de görüşülerek gerekli girişimlerde bulunduk . Ciddi emekler harcanarak ve yasal gereklilikler yerine getirilerek bir hizmet binası satın aldık. Bu binanın iç tefrişatında ve açılış giderlerinde kullanılmak üzere TEB den geri ödemek kaydı ile maddi destek talebimiz oldu. Buradan Sevgili Başkan'ıma ve TEB Merkez Heyetine talebimizi uygun gördükleri için teşekkür ederim. Bu vesileyle, yeni senede yapmayı planladığımız açılışımızda siz değerli meslektaşlarımızı ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağımızı da belirtmek isterim.

Değerli meslektaşlarım bizlerin çözülmesi gereken pek çok sorunumuz, başlamış ve sonuçlandırılması gereken pek çok projemiz varken birbirimize düşüp birbirimizin önüne engel çıkartmak gibi bir lüksümüz yok. Evet farklı siyasi görüşlerde olabilir, farklı düşünceler içinde bulunabilir, seçimlerde birbirimize rakip de olmuş olabiliriz. Bizler çok önemli ve saygın bir sivil toplum örgütünün bireyleriyiz. Birbirimize karşı yaptığımız eleştirilerin bir üslubu olmalı, yapılan iyi çalışmalar takdir edilmeli, eksik olan ya da yapılmasını istediğimiz çalışmalarda da yapıcı katkılar sunmalıyız. Bilmeliyiz ki kazanımlarımız mesleğimiz için, hepimiz için. Ülke olarak sıkıntılı günler geçirmekteyken, Mesleki olarak bölünerek hareket etmek bize birşey kazandırmaz. Sadece siyasi otorite karşısında bizi güçsüz kılar.

Değerli meslektaşlarım,

Dünya değişirken, sağlık ve eczacılık değişirken beklemekle, seyretmekle yetinmeyeceğiz bir dönemde olduğumuzun farkındayız. Bunun için TEB, Eczacı Odaları ve Eczacılar olarak ortak hareket etmeli ve birbirimizi güçlendirerek yarınımızı bugünden kurmak mecburiyetindeyiz. Biz BİR olduğumuz sürece güçlüyüz, Birlik olduğumuz sürece güçlüyüz, BİRLİK’te güçlüyüz. Bize düşen tarihsel görev ve sorumluluk; hem mesleki, hem örgütsel hem de ülke düzeyinde birliğimize, birlikteliğimize sahip çıkarak, örgütümüzü ve dayanışmamızı güçlendirmek, geçmişin yol göstericiliğinden geleceğe doğru hep birlikte taşımaktır.

Yönetim Kurulum ve şahsım adına sizleri sevgi, saygı ve dayanışma duygularıyla selamlıyor; başarılı, verimli, mesleğimize katkı koyacak bir bölgelerarası toplantısı olmasını diliyorum.